31 Aralık 2010 Cuma

Gençlik Merkezinde neler oluyorkineee???

Herkese selamlar..


Kars ekibinin son izlemesini yapmak üzere yollara düştüm bugün... Proje başladı başlayalı benim yurdumun altında ya siz gidin diye sırayla bütün ekibi yolladığım yere ilk kez! gideceğim için biraz heycanlıydım tabi (izleme biter heyecan bitmez :P )


Yurttan çıkıp merkeze gittiğim zaman kapıyı duvar bir vaziyette buldum... (e içten içede bekliyordum bunu) Allahtan geçen izlemeleri yapan arkadaşlarım dahiyane bir çözüm önerisi olarak yöneticinin telefonunu almıştı; hemen kendisine ulaştım. Gençlik Spor İl Müdürlüğünnde olduğunu oraya gidersem kendisiyle görüşebileceğimizi söyledi...


Ve gittim tabii ki :D


Kısa bir selam sabahtan sonra girdim sohbete..


Öncelikle 3 yıldır yurtta kaldığım halde merkeze hiç girmediğime dair bir itirafta bulundum. Kendiside zaten merkezin 2 yıldır şimdiki yerinde olduğunu söyledi :P Ama merkezin ne kadar zamandır var olduğunu bilmiyormuş... Yurda bu kadar yakınken potansiyeliniz bu kadar yüksekken niye kimseyi merkeze çekemiyorsunuz dedim? Cevap bir hayli ilginçti.. Çünkü kurs düzenleyemiyoruz maddi olanağımız yok dedi kendisi... Duyurmaya çalışıyorlarmıi ama olmuyormuş...


Anlattığına göre yurt müdürüyle görüşmeye geldiği zaman müdür bile orası gençlik merkezi mi demiş! (gerisini siz düşünün)


Sonra merkezin etkinlikleri kapalı spor salonunda yaptığından! merkez şehre uzak olduğu için kimseyi buraya getiremediklerinden böyle bir yöntem izlediklerini, kısaca bugüne kadar neler yaptıklarını anlattı (mangala, satranç etkinlikleri yapmışlar, kıyafet dağıtmışlar, geziye gitmişler vs. vs.)


2011 yılına dair hazırladıkları faaliyet raporunu gösterdi.. İncelediğime göre güzel şeyler var.. (Seminer, gezi, kurs vs. gözüme ilk çarpanlardan) Hepsini yapabilirseniz çok güzel olur dediğim zamanda bunlar temel olanlar daha fazla etkinlik yapacağız dedi!


Etkinliklerinizden nasıl haberdar olabilirim dedim.. Facebookta bir grupları olduğunu herşeyi ordan duyurduklarını; sitelerinide açma çalışmalarına devam ettiklerini söyledi..


(Merak edenler için : http://www.facebook.com/profile.php?id=1009133241#!/group.php?gid=267276666022 )




Merkezde hiçkimsenin olmaması durumunu sordum... Müdürlerinin Ankarada olduğunu yapılacak işleri olduğu için kendisinin buraya geldiğini yoksa haftasonları bile merkezde bulunduğunu söyledi.. Hatta arkadaşlarınızı alın gelin tenis, mangala filan oynayabilirsiniz bilgisayarımız, kütüphanemiz var onlardan yararlanabilirsiniz dedi...





Yarında bir film gösterimleri varmış ona davet etti... Katılmaya çalışacağım.. Kendiside bizimle birşeyler yapmaya istekli görünüyor.. Bana Kars'ta yaptığımız faaliyetleri sordu; gençlik merkezine gençleri nasıl çekebilcekleri konusunda fikir istedi... Duyurma konusunda destek istedi...





Kısaca gençlik merkezinde durum bu...



Merakla izlemeye devam edeceğiz tabii ki ;)







Herkese Kocaaammaannn Sevgiler...



Mutlu yıllaaarrrrr :D :D






28 Aralık 2010 Salı

Trabzon'da Gençlik Paneli



Adrese Büyüteç projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz panel için oluşturduğumuz yaklaşık 6-7 kişilik ekip olarak belli başlı kafamızda bir plan yapmıştık fakat ileride bunların bazılarının istediğimiz gibi gerçekleşmediğini görmek birçoğumuzun hevesini kırsa da paneli en güzel haliyle gerçekleştirmiştik. Panel afişlerinin rektörlükçe görülmediği halde yasak olsa bile onları kampüste tek tek astık, 2 gün olarak izin istediğimiz stant açma müsaadesini 1 gün olarak geri gönderen dekanlık da bu paneli yapamamamız için engel değildi. Özellikle astığımız afişlerin rektörlükçe toplanıp hatta bize tahsis ettikleri amfiyi vermeyeceklerini duyduğumuzda şok olsak da bunu da bir şekilde çözmüştük.

Panel gününün okul olarak diğer günlere nazaran daha boş olduğu bir gün olması ders saatine denk gelmesi de o paneli 150 kişilik bir dinleyici kitlesine ulaştırmamızı engellememişti!

Bahadır Bey ve Gökdağ’ı havaalanından aldığımızda onlara panel de az kişi olabileceğini nasıl söyleyeceğiz diye düşünüp durduk. Fakat son ana kadar gerek sanal ortamda gerekse sınıflara yaptığımız duyurularla “Gençler, Eğitim ve Yeni Pencereler” adlı panelimizin gerçekleşeceği amfiyi tıka basa doldurmuştuk. Bahadır Bey’in konuşmaları başladığında herkes pür dikkat dinliyor, akıllarında kalan soru işaretlerini de not alarak soru hazırlamaya başlıyorlardı. Panelin başlangıcından yaklaşık bir buçuk saat sonra soru cevap şeklinde devam eden panelimiz yaklaşık 2 saat sonra son buluyordu. Panel sayesinde hem gelenler yeni şeyler öğrenmiş oldu hem de biz örgütlenme adına yeni gönüllüler kazanmış olduk. Birçok izleme yerine bile gidebilecek arkadaşımızı bulamazken 15 il arasında ilk bizim gerçekleştirdiğimiz panelin bu kadar güzel geçeceğini hiç tahmin etmemiştik.

Aslında bu panel hem bizim için hem de bize göre diğer örgütlenmeler için iyi bir ders niteliğindeydi. Çünkü son günlere kalsa dahi inandıktan sonra o salonu doldurmak hiç de zor değildi aslında. Eminim yapabilir miyiz şüphesin de olan örgütlenmeler eğer inanırlarsa bu panelleri başarabilirler. Ayrıca Bahadır Bey’e de konuşmalarından ve bize öğrettiği yeni bilgilerden ve tabi ki bütün ekibe ısmarladığı Türk Kahvelerinden ötürü buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. =)
Hepinize kolay gelsin arkadaşlar eğer yardımcı olabileceğimizi düşündüğünüz bir konu olursa hiç çekinmeden bizlere ulaşabilirsiniz.

Sağlıcakla kalın.

ToG Trabzon adına E.D.

13 Aralık 2010 Pazartesi

Yurt Hikayesi Hiç Biter mi?




Merhaba sevgili adrese büyüteçciler;

Geçtiğimiz günlerde Malatyada erkek öğrenci yurdunda misafir olarak kaldım.Ve sizlere bir değerlendirme yapayım istedim. Daha önceki yıllara göre odalarda priz olmamasını devlete elektrik-elektronik ürün kullanımıyla maddi bir külfet oluşturulduğu söylenirken;şimdi tüm odalarda elektrik prizi takılmış durumdadır ve değişim başlamıştır. Bunun harici 2000 gibi bir mevcudu olan yurtlarda 1000-1200 civarında bir öğrenci mevcudu bulunmakta;bürokrasinin çabasıyla bu mevcut arttırılamamaktadır.

Üniversite öğrencilerimize barınma için verilen süre 4 yıl olup 5. yılında devlet imkanlarından yararlanmak isteyen uzatmalı öğrencilere;iki katı bir ücret tarifesi uygulanmakta(şu anki üç aylık dönemlerde ilk dört yıla kadar olanlar üç aylık dönemlerde 270 tl öderken;uzatmalı öğrencilerden üç aylık dönemlerde 540 tl ücret alınmaktadır.)İşte bir ikinci fırsat eşitsizliği örneği imkanları imkansızlığa dönüştürmek için kullanılmaktadır. Eğer aynı ilde okuyorsanız ve bir gün misafir öğrenci olarak yurtta kalmak istiyorsanız ilk sorulan soru neden yurttasın?bekleyin ikincisi sınav dönemi için geldiysen barınman için gereken belge üniversiteden alacağın öğrenci belgesi ve snav dönemini belirten onaylı belge getirmeden yurda alamıyoruz.

Burada gençlere güven duyulmaması noktasında sistematik bir işlem uygulanmaktadır.Türkiye genelinde elektronik uygulamalar ile parmak izi uygulamalarda ön bilgi verileri kişisel kodlamalara dönüşebilmekte;yurtlarda yaşanan sıkıntılı durumlarda tüm öğrenciler verileriyle kontrol altında tutulma çabasında;saat uygulamalarında giriş çıkışlarda özgürlüklein sınırlandırılmasında önemli görevi üstlenilmektedir.Bu tip uygulamalarla ;kişiler üzerine takılan takip elektronik sensörlerin hiç bir farkı bulunmamaktadır.Yurtlarda, birlikte yaşam felsefesinde şiddet olaylarında eğer mağdur oluyorsanız;bir kavga durumunda kavga eden ve mağdur olan ikisi de kınama cezası alabilmektedir.Bunun karşılığı devlet baba ne diyorsa odur bize ne sizden...

Güzel bilgi paylaşımlara.

Malatya TOG-M.C.

10 Aralık 2010 Cuma

Bana puanı 2 !





  Günlerden Çarşamba..Sabah 8'de uyandığım güne illa AB Ofisi izlemesini araya bir yere sokmak lazım diye başladım ve hakkını vermek lazım benim için ibretlik bi kalkıştı.

  Üşenmedim çıktım okula ki hatamı baştan söyleyeyim önceden internet sitesini incelemedim.Nereden bileyim ki kampüsümün içindeki bir ofisin öğrencilere haftada 2 gün, toplamda 8 saatini ayırdığını.Dedim hanım abla 10-15 dakikanızı alacağım sadece.'Uzmanlarımız dolu şuan zaten' dediğinde kapı önünde kahkahalarla telefonla konuşan insanları kastetmişti sanırım.Tıpış tıpış yarın görüşmek üzere diyerekten uzaklaştım oracıktan.'Oracık' diyorum çünkü küçücük bir alandan başka bir yere ayağımı basamadım.

  Ertesi gün yani belirlenen görüşme günü ve saatleri içerisinde ayağımı bastım tekrar AB Ofisi'ne.Aynı kişiye rast geldim.Şans mıdır yoksa 2 gündür içeride temizlik var ve yerler kirlenmesin diye midir bir türlü girişteki küçük odadan ileriye gidemeden kendisiyle karşılaşıyordum.Gerekli bilgileri aldıktan sonra dikkatimi en çok çeken öğrenci görüşme zamanlarının bu kadar kısıtlı olmasına değindim.Kendisi okutman olan kişi son zamanlarda sayılarla oynama modasına uyup saatine baktı ve 'şu ana kadar sana 10 dakikamı verdim, düşünsene bir sürü kişi gelse ben başka işlerimi nasıl yapacağım' dedi.Kendisine teşekkür edesim geldi.Tam 'itiraf ediyorum ben yaptım onun bir suçu yok hocam!' diyecektim ki ayıldım.Bilgi alma çabam bittikten sonra nezaket teşekkürümü edip ayrıldım.

  Her ne kadar gitmeden internet sitesini incelemesemde birkaç kişiye sordum bu AB Ofisi'ni.Son dönemde gönderdikleri 3 erasmuslu öğrenciden 2'si gittikleri yerden dilekçeyle geri gelmek istemiş.Bu bilgi doğru mudur değil midir bilmiyorum ama Gençlik Programları yapan bir ofisin genç dostu olmadığı aşikardı.Haftada 5 gün hizmet alınması gereken yerden 2 gün alınabiliyordu ve ben eğer sadece internet sitesinden bilgi alabileceksem ofis neden var? Sitenin domain parasını bana versinler ben bilgi veririm 5 gün diyerekten herkese saygılar, selamlar...

Not: 0.4 megapiksel kameramla çektiğim resimde görünmeyen gün ve saatler şöyledir: <Salı-Perşembe \ 10.00-12.00 // 14.00-16.00>

Kocaeli TOG
A.S.

2 Aralık 2010 Perşembe

Gençlik mi Merkez mi Nerde?


H:Birçoğumuz bilir Üsküdar’ı.Öyle çokta kompleks bir yapısı yoktur aslında diğer semtlere nazaran.Fakat konu bir gençlik merkezidir, gençlik meclisidir aramaya gelmeye görsün ne kimse görmüştür orayı ne de kimse bulabilmiştir:)

G:Yaptığımız araştırmalar ve aldığımız bilgiler doğrultusunda hazırdık amma velakin Hande’nin de dediği gibi gençlik kelimesi geçiyorsa vardır orda bir sıkıntı…

H:Rüzgarın denizden hafif hafif estiği bir cuma öğleden sonra Gökhan’la gençlik merkezini aramaya koyulduk sahil kıyısından ilerleyerek.Bir dostun yol tarifine göre ilerlediğimizden çokta tereddüte düşmedik bulma konusunda ta ki aynı yokuşu üçüncüye çıkıncaya kadar :)

G:Evet evet sanki bir ara geri dönsek mi sorusu aklımıza gelmedi değil. ‘Güzel bir ev vardı’ tarifinin, taverna olduğunu gördüğümüzde ise şok olduk…saygılar efenim.

H:Söylenilen parkı bulup karşısındaki gençlik merkezi tabelasını gördüğümüzdeki tarifsiz mutluluğu, diğer kurum izlemelerine gidip o karmaşık sokakları aşıp, istenilen yere ulaşan diğerlerinin yaşadığı tanıdık duyguyu tattık biz de..

G:Onca izleme yaptım ‘böyle rezillik görmedim’ kalıbı yine hafızamdan fırlayıp ağzımda düğümlendi. Ama mutluydum o an…

H:Parkta oturulup yapılan plan sonrası içeride bizi neler bekliyor düşüncesiyle binaya girdik.
söylenilen görevlinin yemekten dönmesini beklerken kaynak toplama kampanyası adı altında toplanan zaman gazetelerini ve yine benzer içerikli kitapları, ilan panosunu,atölye odalarını ve yapılan etkinliklerin fotoğraflarını inceleme fırsatımız oldu.

G:Yapma dedim Hande, çekme dedim fotoğrafları… Önyargılarımızı kaldıralım…dinletemedim patlattı flaşları ardı arkasına.Bak bak hepsi aynı tarz kitaplar dedi…

H:Görevli kişi geldikten sonra her ne kadar tedavi görmüş madde bağımlısı gençlerin gönüllü çalışması ya da finansal içerikli soruları soramasak da sorabildiklerimizi sorup binadan ayrıldık…diyordum ki…

G:Sözü ben alayım. Görevli abimizin buyrun oturun demesini çok bekledim ama demedi.Bilerekte oturmadım zaten.Görüşmenin ne kadar uzayabileceğini görmek istedim.sayı isteyen soruları yine soramadık haliyle.gönüllü liderlik konusu açıldı, orada yol göstermekte yardımcı oldular tabi bizim sorularımızla

H:Merkezin tamamiyle ilkokul ortaokul öğrencilerine hitap etmesi yine başka ilginç konulardan biriydi.

G:Aynen dediğin gibi.Saz kursuna gelebilirsin dediler…kendileri sazdan küçük kardeşlerimle…

H:Kendilerine uygun iki kurs arayan Hande ve Gökhan bu merkezden elleri boş ayrılsalar da Üsküdar’da yeni açılacak olan gençlik merkezi haberi bir nebze olsun rahatlatmıştı içlerini :)

G:Şahsen benim içim rahatlamadı…Orda da bir merkez olur ama Gençlik mi bilinmez…

Öperler

H ve G
İstanbul

29 Kasım 2010 Pazartesi

Yıldırım Türker'den gençliğe dair güzel bir yazı.

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&Date=28.11.2010&ArticleID=1030505

3 Kasım 2010 Çarşamba

Genclik Meclisinin Dinamik Yapisi


İzmir Kent Konseyi Gençlik Meclisi, ilk toplantısı yaptı. Gençlerden yönetime aktif katılım isteyen Büyükşehir Belediye Başkan Aziz Kocaoğlu, “Sizden kuzu kuzu oturmanızı beklemiyoruz; isteklerinizi yüksek sesle söyleyin, Bizim de sizlere, gözbebeğimizden öte bakmamız gerekir” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Kent Konseyi Gençlik Meclisi 1.Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda gençlere seslendi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Başkan Kocaoğlu, “Sizlerden kuzu kuzu oturmanızı beklemiyoruz. Aktif olun! İsteklerini elbette daha şiddetli olarak dile getireceksiniz, sorunlarınızı yüksek sesle anlatacaksınız, hatta bazen dozunu da kaçıracak ve karşınızdakinin tahammül sınırını zorlayacaksınız. Gençlik biraz da bunlar demektir. Genç arkadaşlarımla ne zaman karşılaşsam, sorunlara eğiliminizi, bilgi birikimi ve bilimi kullanmanızı görünce, ülkenin geleceği konusundaki kuşku ve çekincelerim azalıyor, bana moral veriyorsunuz, geleceğe olan güvenim artıyor” dedi.

“Gözbebeğimiz gibisiniz”
Ülkenin bugün yaşadığı yönetim sıkıntısının en büyük nedeninin, “68 ve 78 kuşaklarının tahrip edilmesi” olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “O zaman yaşanan olaylar, gençliğin düzene başkaldırısı, isyanı ve protestosuydu. Her ülke bu sorunlarla uğraştı ama bugün o ülkeleri 68 kuşağı yönetiyor. Peki biz ne yaptık? 68 kuşağını biçtik, üzerinden silindir geçirdik. Yetmiyormuş gibi 78 kuşağı da biçtik” diye konuştu. Başkan Kocaoğlu, “68 ve 78 kuşağından çok önemli dersler çıkarmamız ve bugünkü gençlerimize yani sizlere, gözbebeğimizden öte bakmamız ve sahiplenmemiz gerekir” dedi.
Gençlerden İzmir Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nde aktif rol oynamalarını isteyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocağlu, gençlerin kente ve ülkeye dair her türlü projesini paylaşmaya hazır olduğunu vurguladı.

Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:“Bize ışık tutacaksınız, biz de bundan yararlanmak yönünde irade koyuyoruz. Seçimlerinizi özgün yapın. Bu kenti, hep birlikte, sizlerin desteğiyle yöneteceğiz. Gençlerimizin kalıcı olmasını ve bu kentte iş bularak, bu kentin kalkınması için çalışmalarını umut ediyorum. Yoğun çalışma ortama arsında gözümüzden kaçanları, hem gençlik hem diğer meclislerimizde proje haline getirip düşünceden eyleme doğru, nedenleri ve nasıl yapılacağını dair çalışma programıyla getirmeniz, hem meclislere hem de toplumu büyük katkılar getirecek.”
İzmir Kent Konseyi Gençlik Meclisi 1. Olağan Genel Kurulu’nda divan başkanlığı ve üyelerinin seçiminin ardından, “İzmir Kent Konseyi Gençlik Meclisi Taslak Çalışma Yönergesi” de oylanarak kabul edildi.

20 Ekim 2010 Çarşamba

Uyumayan Kelimeler: Kavafis'ten...

Uyumayan Kelimeler: Kavafis'ten...: "Sık sık gözlemlerim: sözcüklere pek önem vermez insanlar.Açıklayayım.Sıradan bir insanın( sıradan sözcüğüyle aptal demek istemiyorum, yalnız..."

19 Ekim 2010 Salı

Gençliğin Merkezi Nerededir ki?



Adrese Büyüteç'’e yeni başlamış bir ekip olarak, gençlik merkezine ilk ziyaretimizi yaptık. İzlemeden önce heyecanlıydım, acaba nasıl olacak? Yapabilecek miyim? Gibi sorular vardı aklımda. Bakalım görelim dedik çıktık yola.

Gençlik Merkezi'nden girdik içeri kimse yok mu diye sağa sola bakarken müdürün odasını bulduk ama müdür yoktu bizi orada gönüllü olarak çalışan biri karşıladı. Kendisi daha önce abisi sayesinde gençlik merkezine gelmiş, şu anda orada gönüllülük ve liderlik yapıyormuş. Gayet güler yüzlüydü, gençlik merkezi hakkında sorduğumuz sorulara bildiği kadarıyla bize cevap verdi. Gençlik merkezinde yapılan kursları, aktiviteleri ve projeleri anlattı. Müdür nerdeydi? Derseniz o Çanakkale gezisine gitmiş. Oradaki arkadaş yaşadığı bazı şeyleri anlattı çocuklarla ilgili bizi bayağı etkiledi.

Bizim gönüllülüğümüz kabardı, Ece ile beraber orada gönüllülük yapmayı düşündük. Merkez bana küçük geldi, bunu onlara da söylediğimde kendileri de daha büyük bir yer için sürekli olarak dilekçe yazdıklarını ama reddedildiğini söylediler. Daha sonra orada çalışan bir hoca geldi, onunla muhabbet ettik o da gayet sıcakkanlı güler yüzlüydü. Bizi gönüllü olarak görünce o da çok sevindi. Beraber projeler yapabileceğimizi söyledi. Tabi tog’tan bahsettim (: Daha sonra yazın yapılan “yaylalarda gençlik rüzgârı” projesinin sergisi vardı onu dolaştık, çok güzel fotoğraflar vardı. Merkezi gezdik, tuvaletleri temizdi, geri dönüşüm kutusunun olması dikkatimi çekti ama çalışma odalarını göremedik, onların giriş yeri başka bir yerdendi ve kapalıydı. Dikkatimi çeken bazı şeyler vardı, bunlardan birisi gençlik merkezi ama yapılan projeler genelde çocuklar üzerine projelerdi ve müdürün oradakiler üzerinde bir otoritesi olduğuydu. Kendisi yoktu ama orada olduğunu hissettim, tog ve gençlik merkezi bir şeyler yapalım dediğim zaman hoca olumlu yaklaşsa da sürekli müdürümüze soralım diyordu. Ayrıca gençlik merkezinin reklamı konusunda eksik gördüm. Ama genel anlamda biz memnunduk, oradakilerin sıcak kanlı ve güler yüzlü oluşları bizi mutlu etti. (:

ÇukurovaTOG'tan
C.Ö.



18 Ekim 2010 Pazartesi

ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ NE YAPABİLİR, NE YAPAMAZ ?

Son yıllarda kafamızı nereye çevirsek özel güvenlik görevlileri ile karşılaşıyoruz. Karşılaşsak yine iyi... Neredeyse hemen her gün bu "görevliler" ile sorunlar yaşıyoruz.

Bende bu konuyu masaya yatırdım ve 5188 Sayılı Özel Güvenlik Yasası'nı inceledim.

Karşıma ilginç sonuçlar çıktı. Bende özellikle "ÖZGÜR VE DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE NASIL OLMALI" konusunu konuşurken, bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.

Umuyorum ki faydalı olur...

Keyifli okumalar...

Özel Güvenlik Görevlileri; çalıştıkları kurum ve kuruluşlarda kişileri duyarlı kapıdan geçirebilir, kişilerin üstlerini DEDEKTÖRle arayabilir, eşyaları x-ray cihazından geçirebilirler.

Toplantı, konser, spor müsabakası, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenlerinde KİMLİK sorabilir, duyarlı kapıdan geçirebilir, kişilerin üstlerini DEDEKTÖRle arayabilir ve eşyaları x-ray cihazından geçirebilir.

Hava meydanı, liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulaşım tesislerinde; KİMLİK sorabilir, kişileri duyarlı kapıdan geçirebilir, üstlerini DEDEKTÖRle arayabilir ve eşyaları x-ray cihazından geçirebilir.

Ancak Genel Kolluk Kuvvetleri'ne DERHAL bildirmek şartıyla; aramalar sırasında suç teşkil eden veya delil olabilecek ya da suç teşkil etmemekle birlikte tehlike doğurabilecek eşyayı emanete alabilir.

Eğitim, öğretim kurumlarında, sağlık tesislerinde, şans oyunları işletmelerinde, içkili yerlerde SİLAHLI ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ ÇALIŞTIRILAMAZ.

Özel Güvenlik Görevlileri; özel toplantılarda, spor müsabakalarında, sahne gösterisi ve benzeri etkinliklerde SİLAHLI OLARAK GÖREV YAPAMAZ.

SİLAHLARINI GÖREV ALANI DIŞINA ÇIKARAMAZLAR.

Kimlik kartlarını, görev alanı ve süresi içerisinde herkes tarafından görebilecek şekilde yakaya takmak zorundadırlar. ÜZERİNDE KİMLİK KARTI OLMAYAN ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ YETKİLERİNİ KULLANAMAZLAR.

Bütün bunları ve kanunu göz önüne aldığımızda ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN ÜNİVERSİTELERDE KİMLİK SORAMAYACAKLARINI RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİZ. Ayrıca, ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ ÜSTÜNÜZÜ ellerini kullanarak ARAYAMAZLAR. Sadece duyarlı kapı ve dedektör kullanabilirler.

ÇANTANIZI DEDEKTÖR VE X-RAY dışında ARAYAMAZLAR, KARIŞTIRAMAZLAR.

Haberiniz olsun :)

5 Ekim 2010 Salı

Çalıştım Ziyaret Ettim




Sevgili Adrese büyüteç ekibi;

Eylül ayında düzenlenen Sivil Toplum Ziyaretlerindeki izlenimleri buradan paylaşımda bulunurken hemde bir değerlendirme yapmış olalım.

Uluslararası Af örgütü: Önceki aylarda malatyada yönetim kurulu üyeleri tarafından yapılan aktarımlarda bir kısım fikir edinebilmem mümkün oldu;burada birazda fikirlerin betimleyiciliği;tamamlayıcılığı söz konusu oldu.Af örgütünün örgütlenme yapısının dünya ülkelerinde bulunması ve etki alanının raporlamalarda ülkeleri kapsayacak şekilde olmasına dikkat çekilmesi gerektiği düşüncesindeyim.Adrese büyütec izlemeleri ve ileride gençlik politikası düzenlenmesinde yasal çerçevenin oluşumunda sivil ağın nerelere kadar ulaşabileceğinin göstergesini görmemiz gereklidir.

KONDA: Araştırmasıyla toplumun hassas olduğu konularda ortalama sonuçların küçük sapmalarla ortaya konulduğu bir kurum olarak dikkat çekmektedir.Yöntemlerine baktığımızda karşımıza daha önceki istatistiklerin doğru analizi ve yorumlunması; sosyal yapısının özelliklerinin çok iyi şekilde incelenmesi ile mümkün olduğunu görüyoruz.Küçük haritadan toplumun genelinin taleplerine cevap verebilmek söz kodusudur.Adrese büyütecde;birazda bölgesel izlenimlerin verilerinden ulaşılabilirliğin ve bunların gençlerin üzerinde buraktığı etki alanın her izlenimlerden sonra değerlendirmelerle yansıtılabilmelidir.

TÜSEV: Çeşitli dernek ve vakıfları kendi bünyesinde toplayan bir çatı vakfı niteliğinin bir öncüsü olarak görmekte;analizlerinde dışardan bakan bir çeşit tüsiad modeline uygun bir
sermaye temsilciliğini üstlendiği görüşündeyim.Gözlemlere yer verilmesi deneyim paylaşımı açısından önemli olacağını aşikardır.

TESEV: Çalışmalarında şeffaflığı ön plana çıkaran;antimilitarist yaklaşımla toplumsal dönüşümde demokrasinin etkinliğinin söz konusu olması gerektiğini düşünen;sivil insiyatifin ayak seslerini betimleyici çalışmalarıyla ön plana çıkmayı amaçlayan bir sivil toplum anlayışının olduğu açık bir özelliğini yansıtmaktadır.

ERG: Eğitim alanında dikkat çekici;çalışma odaklı;enstütü niteliğindeki girişim olarak gelişirken doğru dönüşümün mümkünlüğünün analizine kadar farklı paydaşların anlatıldığı önemli bir girişim olarak dikkat çekmektedir.Burada çalışmalarını kişisel gelişim odaklı yönetebilen ve gerçekleştirebilme çabasında olan bir girişim olduğu gözlenebilmektedir.Adrese büyütecin ileriki dönemlerinde gençlerdeki eğitimdeki vizyonunda politika üretmesinde önemli olabilecek bir girişim olmasını yadsımamız gereklidir.

KAMU HARCAMALARI İZLEME PLARTFORMU: Ciddi araştırmaları yapan ve bürokrasiyle içiçe bir bütünlük olan bir plartform ve bu plartformda sivil toplum örgütlerinin birlikteliğinde kamusal alan harcamalarının doğru kullanımı için şeffaflaşmanın dönütünde bir vizyon oluşturduğu izlenimi uyandırmaktadır.Gelecekte toplumda yansımaları büyük
olabilecek araştırmadır.

KADININ İNSAN HAKLARI: Kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığın önüne geçilmesine çabalayan Cedaw da izlemelerinde gölge raporların etkinlikliğini kanıtlayan;devlet yetkililerinin azımsayamayacağı özellikleriyle dikkat çeken bir kadın girişimidir.Politikada kadının yerini bulabilmesi deneyimlerinden faydalanabileceği etkili bir sivil toplum örneğini gerçekleştirdikleri bir gerçektir.

SOSYAL DEĞİŞİM DERNEĞİ: Nefret suçlarını 10 yıl 10 örnekle açıklayan;ırkcılık ve milliyetçiliğe karşı bir dil geliştiren nefret suçu ve nefret söylemi arasında bir sorgulama gerçekleştiği ortak dilin oluşumu için ılımlı yaklaşımların yandsınamayacağı bir dernek olduğu düşüncesindeyim.

ÇOÇA: Yeni bir girişim.Daha önceki yıllarda toplum gönüllüleriyle deneyimlediği çalışmalarla ve bilgi stk nın oluşumuyla gençlerin katılımlarıyla öncü oluşum.

Böylece Değerlendirmeleri tek tek yapmayı tercih ettim.Burada öğrendiklerimizle biz gençlerin düşünce çerçevesinde gelişime neden olduğu;diğer genç arkadaşlara yapacağımız aktarımlarla yaygınlığının fazlalaşacağı düşüncesindeyim.

Bu stklar yanı sıra toplantı aralarında gerçekleşen paylaşımlar; Özellikle Laden Yurttagüler ile türkiye demokrasisi;çözümler;endişeler;değişimler üzerine uzun bilgi paylaşımı en çok ilgimi çeken konulardan birisi oldu.

Hedefleri doğrultusunda ilerleyen bireyler yanısıra; kimi arkadaşımızında (GÖKHAN) sululuktan kendini alamadığını düşünüyorum.Sevgi ve saygı temennisiyle nice buluşmalarda görüşmek dileğiyle...

M.C. Malatya TOG


Share
|




Benim Maceram



Benim maceram, ekibi AKB 2010 un ofisinde basmamla başladı.İlk tanışma anında isim hafızam zayıf olmasına rağmen ısrarla isimleri sorarak ekibi tanımaya başladım.Şu anda düşünüyorumda bunu başarmışım iki günde :)

İlk ziyaretimiz uluslar arası af örgütüydü.İlk eğitimde bu kurumun sunumunu yapmış olmam ön bilgi açısından faydalı oldu.Burayla önemli olanlardan biri dünyada raporlarına güvenirliliğin olması.Raporlarında objektif olması ve yoruma yer vermemesi son derece önemli.2010 yılına ait ülke raporları kitabı ise az daha kavga çıkmasına sebep oluyordu.

Öğleden sonra ki ziyaret ise Konda Araştırma ve Danışmanlıktı.Bizi burada Bekir Ağırdır ağırladı.KONDA sık sık seçim anketleri ile gündeme geliyor.Bekir Bey kendilerinin bu anketleri nasıl yaptıklarını uzun uzun anlattı.İnternetten anket olmayacağını ise sıkı sıkıya tembihlediJ Daha sonra muhabbet ,yaptıkları işten çıktı daha sıcak bir hal aldı.İnsanımızın kaderci olmadığı, ebeynlerin sınıf atlama aracı olarak çocuklarını gördükleri, kişisel gelişimin köşe yazılarına bırakılmaması gerektiği gibi konularda sohbetler oldu.Bu gruptakilerin çıkışta şöyle dedikleri duyuldu:’ Vay be dayı işi çözmüş’.

Cuma günü ise kadın insan hakları, TÜSEV ve eğitim reformu girişiminin ziyaretlerinde vardım.Burda da çok yararlı bilgiler edinildi TÜSEV i saymazsakJ
Gelelim işin diğer yüzüne.Bir hostel var uzakta, o hostel bizim hostelımızdır.Burayı öğrenmem iyi olduJ Balkan restauranta da sevgilerimi yolluyorum.Gökdağ sen adamsın adamJ tabi sabah ki kahvaltı faslını saymazsak. :)

Bir de ekip gecelere akmış diye söylentiler çıktı bilmem aslı var mıdır.Kimileri nevizade de kimileri asmalıda kimileri küçük beyoğlunda görülmüşler.Mehmet Can seni anmadan geçemiyorum.Farklılıklara saygı ilkesi için sana özel eğitim tasarlatıcam.Eğitmeninde Emre olabilirJ Başar geri kalan kısımları doldur kardeşimJ
Bütün büyüteç ekibine saygılar ve sevgiler…

Öperlerrr…

gassarayy TOG adına G. Y.




Share
|




4 Ekim 2010 Pazartesi

Çalışma Ziyareti Derken?



Bir Adrese Büyüteç Hikayesi.Nasıl yapacağız? Nasıl sonu gelecek bu projenin? Acaba bizi dikkate alırlar mı? Tüm bu soruların cevabıydı belki bu ziyaretler.Komşu ziyaretiydi bi nevi, ya da ders çalışmak, aynı sorunları yaşamış dostlardan tavsiyeler gibi bir şey.Gözlerde hep bir merak vardı. Neler yapılıyor? Göremediklerimiz neler? En büyük dersti belki sabırlı olabilmek.Adım adım yürüyüş, sadece birkaç dakika dinlenmek ama daha iyi koşabilmek için.

Dersler çıkarabildiğimizi düşünüyorum.Bazen tavsiyeler bazen öz eleştiriler havada uçtu.Her gittiğimiz STK'da gözlerimizin içine içine bakılarak anlatıldı her şey, öylesine anlatmaya istekliydi hepsi.Bazen endişe oldu evet, ama umuyorum ki bu endişeler daha da kamçılamıştır arkadaşlarımı.

En güzel şeylerden biri de Adrese Büyüteç'e iyi bir tohum, iyi bir umut olarak bakmalarıydı.Gençlerin hakkının gençler tarafından savunulmasını imrendirici yapabilmek, her zaman yanınızdayız desteğini alabilmek emeklerin erken karşılığından başka bir şey değildi.

Gezdiğimiz 10 STK çok iyi seçilmişti ve bunun için teşekkür etmemiz gereken birçok insan var.Her ne kadar meydanı hep bize bırakma mütevazılığını gösterseler de gizli kahramanlar hep yanımızdaydı:)

Ziyaretler boyunca aklımda hep şu soru da vardı, acaba bu STK'ları sivil izlemeye gitsek aynı şeyleri hisseder miydim? Birçoğunda evet diyerek geçiyorum:) (ERG'deki Batuhan Bey müthişti, bunu söylemeden geçemeyeceğim)

Biraz da elde ettiğimiz deneyimlerden bahsetmek istiyorum.Her ziyaretimizde 'Hangi izleme metotlarını deniyorsunuz?' sorusu merak edildi.İnternet üzerinden anketler, farklı görüşlerin ortak ağırlıklı bulunduğu yerlere yönelmek, hanelere ziyaret, eğitimler, seminerler, medya takibi, gazete taramaları, internet platformları, gençlere harcanan miktarlar, askeri harcamalar, çocuk harcamaları, raporlar, gölge raporlar, kadının insan hakları, doğaya verilen önem ve bunun rant sağlamayla çakıştırılması, kimilerin destek kimilerin köstek olması gibi birçok kavramdan bahsedildi.

Herkesin akıllarında şu düşünceyle çalışma ziyaretlerini bitirdiğini düşünüyorum; 'haklar' sonradan alınan ya da istenen birşey değildir, zaten bunlar doğuştan bizimdir.

Hadi büyüteçler temizleyin camlarınızı, son gaz devam...

A. S.-TOG Kocaeli




Share
|




1 Eylül 2010 Çarşamba

Bir Video Daha

Sevgili Adrese Büyüteç Ekibi

Geçtiğimiz hafta Adrese Büyüteç ekibinden Göktağ Göktepe ile zorlu bir çekimden sonra kısa bir video hazırldık. Gökdağ bizimle Adrese Büyüteç Projesi'nde bu zamana kadar neler yapıldığını ve önümüzdeki dönemde sahada birlikte neleri yapmayı hedeflediğimizi aktardı.

Yeni dönemde, izlemeler başladığında görüşmek üzere.

Sevgiler
Nesli :)

15 Ağustos 2010 Pazar

Adrese Büyüteç Nedir?: Bölüm I

Ara toplantıda "Adrese Büyüteç'i sahada anlatmakta zorlanıyoruz, çünkü bu gençlerle ilgili bir savunuculuk çalışması ve pek alışık değiliz böyle çalışmalara" diyen arkadaşlara "Peki öyleyse, sizlerin sahada kullanmanız için bazı videolar çekelim" demiştik. Bu videoların ilkini Neslihan Öztürk gururla sunuyor... Buyrun izleyin, izlettirin.


Adrese Büyüteç Nedir? from Gençlik Çalışmaları Birimi on Vimeo.


Bundan sonra daha teknik bir video ile, başrollerde Özlemler ve Gökdağ sizlerle beraber olacak...

Pek yakında.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Bir Yurt Hikayesi



Merhabalar,

Genclik Kumpanyasi yaz donemsel projesi dun sona erdi,gunlerdir ekiple birlikte sehir sehir gezip genclere ve yetiskinlere ulastik.Genclik haklari ve genclik hizmetleri konusunda farkindalik yaratmaya calistik.

Ankara,Kayseri,Sivas,Malatya ve Diyarbakir'da genclik soleni seklinde organizasyonlar yapildi.

Fakat dun gece tatsiz bir durum ile karsi karsiya kaldik.Birinci agizdan olayi aktarmaya calisacagim.

"Dun Kredi Yurtlar Kurumu'nda barinabilmek icin sabah yurt mudurlugune gittik.Mudur ile gorusmemiz oldukca iyi gecti,42 kisinin yurtta barinabilmesi icin 11 kisilik ucret odendi.

Aksam 21:30'da ilk kafile yurda ulasti ve tum katilimcilarin esyalarini yurda yerlestirdik.Ikinci kafile 23:30'da yurda ulasti ve gerekli malzemelerimizi(carsaf,nevresim,yastik) yurttan alarak odalara dagildik.Yurdun icerisinde gorulen fareler,tuvaletlerde sabunun dahi olmayisi,tuvaletlerin kullanilamaz durumda olusu,odalarin fiziki sartlarinin yetersizligi gibi durumlarla karsilastik.

Odalara yerlestikten sonra kadinlara ait yurt bloklarinin kilitlenmesi gundeme geldi.Yurt sinirlari icerisinde erkeklere boyle bir uygulama yapilmiyorken,kadinlarin disari cikamayacagi soylendi.Yurttan disari cikmaya calistigimda kapi uzerime kilitlendi ve disari cikmama izin verilmedi.

Bunun uzerine son bir degerlendirme toplantisi yapmamiz gerektigini dile getirdik.Ertesi gun katilimcilarin tamaminin kendi sehirlerine gidecegini anlattik.

Bizimle ilgilenen gorevli hanimefendi 1 saat spor sahasinda kalabilecegimizi,sonrasinda herkesin odalarina donecegini ve kapilarin kilitlenecegini vurguladi.

Odalara gitmek yerine kapalı alan olan spor sahasinda sabahlayabilecegimizi soyledik,surekli bir arada olmamiz gerektigini vurguladiklari icin,guvenliginde bizim etrafimizda kalabilecegini soyledik.

Bu israrlarimiz sonucunda bir arkadasimiz mudur ile gorusme imkani buldu.Fakat mudur bizimle konusmayi reddetti ve sonrasinda yurtta sadece 11 kisinin barinabilecegini digerlerinin disariya cikarilmasini soyledi.

Tum ekip olarak yaptigimiz kisa toplantidan cikan karar ile,gunlerdir icerisinde bulundugumuz projede genclik haklarindan bahsettigimizi,su an karsilastigimiz muamelenin kabul edilemez oldugunu ve guvenligimiz saglanmadan disari atildigimiz icin tum ekip hep birlikte cikmamiz gerektigini konustuk ve yurt sinirlari disina ciktik.

2 saat sure ile yurdun onunde,otoyol kenarinda yerlere oturmak ve beklemek zorunda kaldik.Yaptigimiz telefon gorusmeleri ile bizi il merkezine ulastiracak arac ayarlamaya calistik ve 2 saat sonunda saha koordinatörümüzün yardımları ile bir servis ayarladik.

Bu surecte yurtta bizimle ilgilenen hanimefendi geri donmemiz icin teklifte bulundu,fakat bir grup arkadasimiz Diyarbakir Koordinasyon Merkezi'ne gitmislerdi.

Saat 03:30'da tum katilimcilar ve organizasyon ekibi guvenli bir bicimde merkeze ulastirildi."

Dun gece bu sartlarda koordinasyon merkezinde 42 kisi uyuduk ve projeyi noktaladik.Yasadiklarimizin,hem adrese buyutec hem de vakfimizin bu yil ki temasi olan "ozgur ve demokratik universite" ile yakindan alakali oldugunu dusunuyorum.

Bugun tum katilimcilar illerine donuyor ve genclik kumpanyasi onumuzde ki yil gelecek katilimcilarini bekliyor.




22 Haziran 2010 Salı

Gençlik Merkezi Ne Ola ki?



Girişte bir tabela var adı gençlik merkezi diye..Büyük mavi neon lambalarla..Şirin bir de bahçesi var.

İçeri girdim bi salon var salon aerobik için kullanılıyor kafamı bi uzattım o da ne olaki "teyzeler var!!" neyse ilk giriş kat için engelliler için bir yol var ama ikinci kat için yok..Sonra ŞEF adındaki makama giriverdim..Dialog aşağıdaki gibi

BEN : Merhaba İyi günler..
ŞEF : Merhaba (Artiz şekilde bakarak)

2mx2m ebatlarında bir oda ve içerde yine teyzeler :D

ŞEF : Ne istiyorsun genç !!
BEN : Saz kursuna gelmek istiyorumda bu kurs işinin prosedürü nedir?
ŞEF : 30TL elden bize verceksin sonra haftada 4 gün akşamları 16:00 - 18:00 arası gelebilirsin.
BEN : Makbuz vereceksiniz mi yada fatura gibi bişi? ve Müzik aletlerini kim verecek?
ŞEF : Tabiki siz alacaksınız.Herkese saz versek burası TRT3 e döner.(O ne demek olaki?Galiba türkü çok çalınır demek istedi)Hizmet karşılığında tabiki makbuzda vereceğiz.
BEN : Karşıdaki oda da müzik odası yazıyor orada mı yapılacak?
ŞEF : Evet orada yapılıyor.
BEN : ee o odaya anca 10 kişi sığarız sazlarla filan (girerken odaya bakmışdım)
ŞEF : 10 kişi bize yeterde artar (gülerek)
BEN : Yürüme engelli bir arkadaşım var oda gelecek ama 2.kata nasıl çıkacak
ŞEF : Kucağına alırsın.Yani sen yardım edeceksin.Malesef asansörümüz yok.
BEN : Peki bu kursa isteyen herkes gelebiliyor mu?
ŞEF : 30TL veren herkes gelebilir.yaş sınırımız yok
BEN : Ee niye burası gençlik merkezi ? Halk eğitim merkezinden farkınız ne olaki?
ŞEF : Orayı belediyeye soracaksın hemşerim (O trabzonlu ben malatyalı nasıl hemşeri oluyorsak?)
BEN : Ne zaman açılır kapanır burası peki? Kapıda felan bi saat göremedim de
ŞEF : Belli olmuyo ama 9-10 arası açılıyor.Akşam kurslar bitene kadar tahminen 18:30 a kadar açığız.
BEN : Sazdan başka ne kurslarınız var
ŞEF : Dans kursları,keman,gitar,flüt,aerobik vs. var işte.
BEN : Tamam teşekkür ederim iyi günler
ŞEF : Ee kayıt yaptırmıcan mı?
BEN : Yaptırmak istersem bir daha gelirim.İyi günler
ŞEF : İyi günler.

Binanın alt katında tek salon ve tuvaletler var.Engelli tuvaleti 1.kata yapılmış.EE alt katta eksik bişiler var binanın yarısı ne olarak kullanılıyo tahmin edin.Binanın dışına çıkıp sağa dönünce kare şeklindeki binanın bir yüzünde 4 tane mahalle muhtarlığı var.Ayrıca Belediyenin su tahsilat vezneside var.5 yıldır öğrenciyim (hazırlık okudum ) yıllarca bu binada ramazan aylarında hep yemek verdiklerini biliyordum yani aşevi olduğunu.Ama halk eğitim merkezliği yaptığını bilmiyordum.Gençlere yönelik değilde,hocalarını buldukları ve genelde herkesin talep edeceği hizmetler sunması açısından X Özel Müzik ve Dans kursundan pek farkı yok belki biraz fiyatı ucuzdur gençlik merkezinin

İşte bu yüzden gitmediğime;kendimi oraya gidince genç hissetmiyeceğimden,gençliği dert edinmiş insanların orada olmayışından hiç gitmediğime üzülmedim.

8 Haziran 2010 Salı

Yörük Aksaray'daydı...

Dün Aksaray'daki Adrese Büyüteç ekibiyle bir kafe'de sohbet etme imkanı bulduk. Az proje üzerinden sohbet, daha sonra gençlik programıyla devam ettik. Özellikle Avrupa Gönüllü Hizmeti nedir ne değildir üzerine hayaller kurduk :)

Gençlik Programı'yla ilgili ayrıntıya buradan ulaşabilirsiniz. Eğer Yörük ile Türkiye'de gençler, gençlik çalışması, politikaları gibi konularda konuşmak isterseniz haber bekliyor olacağım.

Aksaray tayfası 2. izlemeleri bitirmiş. Raporları da Cuma'ya kadar gönderiyorlar. Siz :)

3 Haziran 2010 Perşembe

Kullandığımız kurumlara dair

Samsundan sevgilerle

Geçen hafta dolu dolu geçip geçirebileceğimiz en güzel bahar şenliklerini geçirdik.(Keşke bunu proje adına da söyleyebilseydim daha da güzel olurdu tabi.Neyse ...) Konumuza dönelim.Şenlikler Boyunca bir çok yeni kulübün stant açtığını fark ettiğim an ne olduğunu anlamadan kendimi kurucularına projeyi anlatırken buldum.Kulüp kurma aşamasında sks ile iç içe olduklarını bildiğim için formu tarafsız gözle dolduracak birilerini bulmak benim için çok güzeldi.Form için gittiğim ilk kulüpte sıkıntı yaşadım.Sıkıntı yaşadığım nokta projenin anlaşılmaması yada beklentilerimi tatmin etmemesi durumu veya proje hakkında fikir sahibi olmayan birinin verdiği doğal tepkisiz tutumu üzerine değil tabi.Sıkıntı yaşadığım nokta formu doldururken tereddüte düşmesi ve ne yaptığının farkında olmaması.Kulübü kurarken ne yaptığını ya da neyle uğraştığının farkında olmaması.Kulüp kurma aşamasında içerisinde sık sık yer aldığı ve yaşadığı soruna formda cevap verememesi, yaşadığı sıkıntıyı sözlü olarak ifade edememesi sorulunca cevap vermesi tartışılacak bir çok konuyu da kendisiyle getiriyor.Yani bugün gençlik kurumlarının gençliğe ne kadar hizmet verebildiklerini tartışırken gençlik olarak biz ne kadar ilgilenmek istiyoruz onu da tartışmak lazım.

-Kurumların eksik hizmetlerini tamamladığında yanlış giden şeyleri düzelttiğimizde ne kadar ulaşmak isteyeceğiz?
-Projedeki amacımız sadece bu kurumların eksiklerini ve doğru işlemediklerini tartışmak mıdır?
-Yoksa proje hedeflerini düşünürken istediğimiz hedeflerin yanına bunlara nasıl doğru ulaşabileceğini, kurumlara nasıl ulaşabileceklerini de tartışmalı mıyız ?

-Bu konu için de teşvik edici olmalı mıyız?

Gerçekten biz gençler olarak ilgilenmek istiyorsak bunlarla da ilgilenmeliyiz.Ortada böyle bir sorun varsa (olmadığını düşünebilirisiniz) doğru şekilde istemeleri içinde uğraşmalıyız.Bunun içinde şahsi fikrim izlemelerin yanında çevremizde arkadaşlarımızı doğru şekilde yararlanmaları içinde bilgilendirmeliyiz.İstediğini doğru bir şekilde yansıtabilmerini sağlayabilsek amacımıza daha da sağlıklı ulaşabiliriz.

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Kocaeli AB Ofisi'ni İzledi



merhaba arkadaşlar :)kocaeliden kucak dolusu selamlar,

ab ofisini 2.gidişimde sonunda izlemeyi başardım.Neden sonunda diyorum çünki=)ziyaret saatleri konusunda biraz cimri haftanın iki günü pazartesi, persembe 10.00-12.00 ve 14.00-16.00 arası açık.Ortam gereğinden çok sakin geldi bana,harıl harıl çalışan görevliler,bi ara ya rahatsız edeceğiz ama diye düşünmedim değil=)hımm nese, daha çok erasmusla seçilen öğrenciler üzerinde duruluyor onların uyum süreci evrakları gibi işler üzerinde.Yani bu nasıldır?neye göre alıyorsunuz?tarzı sorulara internette herşey var oradan bakabilirsiniz deniyor nazikçe=)ama ısrarla sorularımızı sormaya devam ediyoruz tabi=)erasmusa gidicek öğrencilerin seçim sürecinde ise bilgisayardan otomatik hesaplamalarla yapıldığı üzerinde duruldu ısrarla insan eli değmiyor bile demeye getirildi=)peki dedim aklıma yatmadı gibi gibi mülakat kısmı var çünki=)sorularıma tatmin edici yanıtlar almakda zorluk çektim birkaç kere sorularımı yineledim öyle bi hal aldı ki diğer arkadaslarından da bilgi aldı.sorularımızı ikişerli sormaya başladık=) Daha çok erasmusla ilgili herşeyi duyurular bölümünden takip edebilirsiniz cümlesi ısrarla yinelendi bari dedim broşür birşey verin ona da olumsuz yanıt aldım işte böööyleee=)

sağlıcakla kalınnnnnn...

İstanbul İBB Gençlik Meclisi'ni İzledi



Herkese Selamlar.

26 Mayıs Çarşamba günü itibariyle 2. izlememizi de gerçekleştirmiş bulunmaktayız. 2. İzlemeler kapsamında Esra, Ecem ve bendeniz İBB'nin Sirkeci'de bulunan gençlik meclisi binasına gittik. Aslında fotoğraf koymayı çok isterdik fakat birer tog gönüllüsü olarak değil de, gençlik meclisi gönüllüsü olmak istediğimizi beyan ederek orada bulunduğumuz için böyle bir girişimde bulunamadık.(ki böylelikle gerçek kimliğimizi gizli tuttuk :))

Bina konum olarak son derece merkezi bir yerde: Sirkeci. Geliş yönünüze bağlı olarak otobüs, vapur ya da tramvayla ulaşmanız mümkün. Binanın ilk iki katı başka faaliyler doğrultusunda kullanılıyor. Üçüncü katta ise gençlik meclisi tabelası sizi olağanca gayretiyle karşılıyor. Bu arada bina dışında da büyük bir tabela var. Sirkeci eski ve uzun ince binaların yoğunlukta bir yer olduğu için o kalabalıkta başınızı gökyüzüne dikmeye üşenebilirsiniz. Lakin dikiniz, aksi taktirde tabelayı tespit etmeniz güç olur. Sokak aralarında dolanıp durursunuz.

İçeriye giriş yaptıktan sonra artık dönüş şansımız kalmamıştı. Önce bir afalladık. Zira kafamızda herhangi bir senaryo yoktu. İzlemenin gerçekçi ve objektif olabilmesi açısından da Tog gönüllüsü olduğumuzu ve kendilerini denetlemeye geldiğimizi söyleyemezdik. Herzaman geldiğimiz bi yermiş gibi panoları incelemeye koyulduk, masanın üstündeki broşürlere el atıyorduk ki görevli şahısın (ki sonradan öğrendiğimiz kadarıyla kendisi sekretermiş) nasıl yardımcı olabileceğini sormasıyla birlikte izleme formunu doldurmaya yarayacak bilgileri elde etmeye yönelik soru bombardımanımız başlamış oldu. Tabi birer gönüllü olmak istediğimizi beyan ederek. İşin bundan sonraki kısmına ilişkin detayları izleme formunda bulabilirsiniz. Kendileri ektedir...

Genel bir izlenim olarak şunu söylemeliyim ki adamlar ciddi anlamda çalışıyorlar. Komisyonlardan çıkan tüm projeler İBB'nin de neredeyse sonsuz desteği ile hayata geçirilmiş. Tabi bu projelerin sokağa yansıması, sosyal hayattaki etkileri ayrı bir tartışma konusu.

İzleme formu dışında eklenecek en önemli husus İBB ve gençlik meclisi arasındaki siyasal bağlantının varlığı ve niteliği
konusu olacaktır. İlk nokta tanışma fırsatı bulduğumuz bayanların türbanlı olmaları idi. Kuşkusuz inançlara saygı yönünde bir takıntımız, sorunsalımız yoktur. Bu konuyu fazla uzatmayıp bizi aksi yönde fikre yöneltecek durum ve kişilerle de karşılaşmayı umud ediyorum. İkinci dikkat çekici nokta ise çalışma odasına girdiğimizde açık olan kanalın birkaç dakika geçmeden PowerTürk'e dönmesiydi. Bence çok acelece, düşünülmeden yapılan bir hamleydi. Çünkü bilgi verme esnasında hangi aklı selim insan müzik kanalını açmayı düşünür? Bunu geçtim biz o ortama girmeden önce orada 2 engelli öğrenci vardı ve gayet normaldir ki televizyon izliyorlardı ki izledikleri kanal değiştirldi ve birden müzik kanalına dönüldü. Unutmadan ekleyeyim bu arkadaşlar işitme engelliydi.?!?
Değinmek istediğim üçüncü nokta ise, gençlik meclisinin iletişim halinde olduğu kurumlar özellikle vakıf ve stk'lar. Bir kere TOG ya da diğer gelişmiş vakıflarla ile ciddi bir proje yürütülmemiş anladığım kadarıyla. Bilgi alma esnasında yapılan projeler bize anlatılırken vakıflarla işbirliği içinde yapılan projelerde hep aynı isim kulaklarımızda çınladı: Hayat Vakfı.

Şimdi bu üç veriyi kafamda birleştirdiğim zaman İBB ve dolayısıyla hükümetin benimsemiş olduğu siyasal ve sosyo-
ekonomik politikların gençlik meclisi bünyesinde minimize edilmiş bir halinden öte bir bulguya, veriye ulaşamadım. Her nekadar meclisteki yetkililer gençlik meclisi örgütlenmesinin değiştiğini, artık üyelerinin, seçimler neticesinde İl Genel Meclisinde oluşan parti temsilcileri oranı baz alınarak seçilmediğini dolayısıyla içerideki siyasal mekanizmanın daha homojen bir hal aldığını ve şeffaflaştığını dolayısıyla daha az merkeziyetçi olup, toplum sorunlarına ve kişilerin kimliklerine eşit uzaklıkta durulduğunu söyleselerde, üyelerin artık İBB bünyesinde bir komisyonca ve mülakat yöntemiyle belirlenmesi sisteminin getirilmesiyle anılan düzelmelerin, iyileştirmelerin kimin açısından olumlu olduğu, kimin açısından bir iyileşme niteliği taşıyacağı ayrı bir sorunsal olarak karşımıza çıkıyor.

Yetkililerin bilgi almak için gelen kişilere yaklaşımları, ilgileri ve bilgi birikimleri üzerine ise söylenecek hiçbir sözüm yok zira bu konuda kesinlikle kusursuz, dört dörtlük hizmet aldık. Temizlik konusunda da çok titiz olduklarını söylemeliyim. Gerek ofislerin düzeni, gerek lavaboların temizliği kusursuzdu.

Netice itibariyle üye olduk ve belirlediğimiz birkaç komisyonun toplantılarına da katılmayı düşünüyoruz. Böylelikle projelerimizi komisyon bünyesinde dile getirerek içerideki işleyişi daha net görebilir, önyargısız ve objektif kanılara varabiliriz. Ayrıca madem böyle bir güç var bunu neden kullanmayalım. Örenğin; Engellilerin bütük şehir şartlarında önlerine koyulan engellerin ortadan kaldırılması, üçüncü köprü tartışmaları arasında ortaya çıkacak olan çevresel felaketlerin radikal ve ciddi projeler kapsamında dile getirilmesi ve harekete geçilmesi... Neden GreenPeace ile birlikte böyle bir proje yürütülmesin?

24 Mayıs 2010 Pazartesi

T-Shirt Kampanyası Başlıyooooor!!!



Merhaba Köstebekler,

Yeni bir haberle karşınızdayız.

İlk izlemelerini bitiren örgütlenmelerdeki izleme yapan her gönüllüye proje T-Shirt'ü HEDİYE !!!

Bu fırsatı kaçırmayın. İlk izlemelerinizi bitirin T-shirt'ü kapın.

İlk izlemeleri bitiren örgütlenmelerin "İletişim Kişileri" gokdag.goktepe@tog.org.tr adresine

- izleme yapan kişilerin isimlerini
- izleme yapan kişi sayısını
- beden ölçülerini (S, M, L, XL)
- Vee kargo adresini

gönderiyor. En geç bir hafta içerisinde T-shirtlerini elde etmiş oluyor.

NOT: Kargo paketinde başka hediyeler de olacak.

Not: Saha ziyaret toplantılarında elde ettiğimiz isimler dışında isim gönderenler hakkında envayi çeşit işlem yapılacaktır.

20 Mayıs 2010 Perşembe

Karstan herkese selamlar

Arkadaşlarla kurumları nasıl izleriz?kim nereye gider?mevzusunu konuşurken gençlik merkezini ben izlerim dedim.Çünkü eğitimler sırasında en çok bu kurum dikkatimi çekmişti.Diğer konuşulan kurumları az çok tanımışlığım vardı.Bu hiç duymadığım bir şeydi.Bilmediğim bi şeyi adım adım keşfedip belki yeni heyecanlar tadardım:)Pek tabi bu kurumun yolumun üzerinde olmasının,oraya çok çabuk ulaşabilirim,çevre tanıdık,işim kolay olur mantığının küçük minnacık etkiside olmuş olabilir:)Velakin gerçekler başka tabi her gün önünden geçtiğim kapı bi gün açılmadı çünkü oraya bakan amca kimsenin gelmediğinden dolayı dükkanı kapatıp ileride ki kafeye takılırmış.Bir kaç kere yurdun penceresinden bakıp kapının açık olduğunu gördüm ama oraya hiç yetişemedim ve ya gidemedim.Silivriden geleli yani projeye başlayalı haftalar hatta aylar oldu ben daha bir izleme bile yapamamıştım.insanın bir şeye gönüllü olup ama gönüllülüğünü yapamaması cidden sıkıntılı bir durummuş.Hele siz gökdağı rüyanızda görüp 'izlee şu kurumu nevinnn daha izleyemedin mi'demesi nedir bilir misiniz?
En nihayetinde izlememi yapabildim bu baskıdan kurtuldum:)
Bu arada izlememe şahit olan arkadaşım bana 'senin yaptığından çıkardığım sonuç ayhan amcanın (gençlik meclisinde çalışan ama bize bilgi verecek donanımda olmayan ve işi asıp kafeye giden) işinde sıkıntı yaşamasına hatta atılmasına bile sebep olabilir.İnş olanı olduğu gibi yazman gerekmez'dedi .Durduk yere kafamda bir soru işareti belirdi.Ben bu sıcak kanlı insana istemeden bi kötülük mü yapıyorum acaba?Ama bunları yazmasam diğer hiç kimsenin haberi olmasa,gençlik merkezi bu kadar kötü yönetilmeye devam ederse karstaki gençler kendilerine tanınmış hizmetlerden mahrum kalacaklar.Hangisi kötülük çıkaramadım...

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Sonuncu olarak Kars'ta toplaştı :D:D

Kars'tan hepinize selamlar ahalii...

Bugün Gökdağın bol yağmurlarla dolu (o gelmeden hava günlük güneşlikti uçaktan indi hava bozdu :D) bir geliş serüveniyle maratonumuza başlamış bulunmaktayız...

Çaylarımızı, kuru pastlarımızı yanımıza alıp yerlerimize kurulduk ve kimi zaman bol gırgırlı şamatalı kimi zaman siyaset meydanı tadında konuşmalar eşliğinde pür dikkat gökdağı dinledik... adrese büyüteç nedir? nasıl birşeydir? ne işimize yarakineee?? bölümlerini bilmeyen arkadaşlar için hızlıca geçtik... Kafalardaki hertürlü soru işaretini sildik...

Yapılmış izlemeyi, yapacağmız izlemeleri programladık... Sondan başlamamıza rağmen iddialıyız bomba gibi geliyoruzzz :))))
Bizi izlemeye devam edinnn....

Herkese sevgilerrrrr..... Kolay gele...


Ayrıca Not: Özlem sırf senin bloğa olan aşkını bildiğim için önce bloğa gönderiyorum yazıyı.. Artık bunada bloğa yaz şeklinde bir cevap gönderirsen bilemiyoruz yani.. :D:D

16 Mayıs 2010 Pazar

İzmir Gençlik Meclisi

Selamlar! İzmirden;

Bugün biz İlkay ile Konak kent konseyine bağlı gençlik meclisini incelemeye gittik, aslında öncesinde bir güzel internet sitelerini inceleyip acık adreslerini alıp İlkay ile kararlaştırdığımız saatte adresin belirttiği yerde buluşmuştuk ki, gittiğimiz binadan gençlik meclisini taşımışlar. Peki, madem, yeni yerine gidelim dedik, Türkan Saylan kültür merkezinden çıkmadan önce kapıdaki güvenliklere sorduk," konak belediyesinde onlar " dediler. Bizde alsancaktan konak belediye binasına gittik izmirin çöl sıcağında..
Belediyeye vardık kapıdaki görevlilere gençlik meclisine geldiğimizi söyledik, bu sefer de oradan taşındıklarını duyduk, dayanamayıp biraz cemkirdik, neden hala internet sitesinde eski adres yazıyor nasıl bi sistem bu diye. Sonra binanın iç duvarında Konsev müdürlüğü diye bir tabela görünce belki burada bağlı oldukları birim vardır en iyisi onlarla konusalım dedik, cıktık yukarı seker ton ton bir amca karşıladı bizi, gelin bakalım gençler deyip konsev odasına girdik. Meğer orası konak belediyesine bağlı eğitim araştırma vakfı gibi bir yermiş.

Gençlerimiz gençlerimiz diyorsunuz bizi oradan oraya savuruyorsunuz bu kaçıncı gelişimiz deyip biraz da ton ton amcaya parladık. Oğlundan bahsetti biraz bize, yumuşayalım sakinleşelim diye yaptı herhalde:) oglu chp il gençlik kollarındaymış, laf arasında destek oluyor musunuz diye sorduk tabi tabi araç tahsis edebiliyoruz dedi.Biz günlerce belediye binasının önünde çadır kurarız körüklü alabilelim diye!


neyse asıl mesele bu gençlik meclisinin nerde olduğu idi. Ton ton amcamız bize ısmarladığı çaylarımızı bitiremeden bir güzellik daha yaptı ve kent konseyi altında oluşan  birimlerin bir arada olduğu sevimli ahşap yuvaya özel makam aracıyla getirtti. Burdan huzurlarınızda ton ton amcamıza teşekkür ediyoruz ama keşke nihayetinde bulduğumuz binada çalışan olabilseydi. Bir güzel türk kahveleri hazırlanmış, yeni yapıldığı ahşabın taze kokusundan belli olan binanın gölgesinde "çalışma mesai saatleri içinde" keyif yaptıkları yüzlerinden okunuyordu.

Gençlik meclisinden sorumlu sekreter hanım binada değildi,başka birime bakan hanımefendi ile görüştük.Sorumlu sekreter yokken bilgi verebilecek not alabilecek bir danışmanı da yoktu, biraz da orda sorgulayıcı tavrımızı konuşturarak nerde taşındığınıza dair bilgi diye kurcaladık, yok yönetim değişmiş, taşındıkları için güncelleme yapamamışlar..Keşke doğru olabilseydi, telefonlarını aldık, telefonlarımız bıraktık. tekrar pazartesi günü geleceğimizi söyledik.


Sonra İlkay ile binadan çıktığımızda, bak bunların hepsi aslında birer veri diye konuştuk, çalışan yok genç yok, gencin olmadığı yerde meclis yok, hizmet yok.

Sonra da gençlerin sorumsuzluğundan şikayet ederler.


Tamamlanamayan izlemenin ilk izlenimleri bunlar
bizi izlemeye devam edin :)

Aksaray Başlıyor...

Selam Olsun Ey Ahali ;

Bugün(14 mayıs) sabahın erken saatlerinde Gökdağ ın gelişiyle Aksaray'da bir
hareketlenme kokusu sezildi.Şimdi ben bu yazıyı yazarken Gökdağ Van Erciş
Turizm ile Malatya nın yolunu tutmuş durumda.(Araba 1 buçuk saat geç geldi
Malatya ekibi biraz daha uyuyabilecek bu durumda :D)Neyse Gel gelelim asıl
meseleye.Saat 15:30 civarında toplandık ve genel hatlarıyla Adrese Büyüteç
Gökdağ tarafından aktarıldı.ilk izleme olarak Bahar şenliklerine katıldık ve
zar zor kandırabildiğimiz iki genç bir de yetişkin ile röportaj
yaptık.Yetişkin gönüllümüze göre herşey yolundaydı ama sıra gençlere
geldiğinde biraz daha farklı bir durum ile karşılaştık.Durum içler acısı
aslında.Ankara havası ile halay çeken bir üniversite gençliği vardı alanda
:D Kudurmuş bu GENÇLİK diye düşünmedim değil :) ilk izlemeler bu yönde ve en
kısa zamanda yapacağımız diğer izlemeleri sizlerle paylaşıyor olacağız.


Aksaray TOG 7/24 haberlerini sundu. :)

Yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

haberler.. haberler.. haberler..


adrese büyüteç nasıl gidiyor diye merak ediyorsanız.. işte yanıtı burada:

http://www.adresebuyutec.net/Adrese_Buyutec/Haberler/Entries/2010/5/12_Son_gelismeler.html

11 Mayıs 2010 Salı

Adrese Büyüteç Yerel Muhabirlerini Arıyor!!

Adrese Büyüteç ekipleri emin adımlarla izleme çalışmalarına başladılar. Peki, biz bunu nereden biliyoruz? Tabii ki haber alarak!

İnternet sitemiz ve Blog’umuz için, Adrese Büyüteç izlemeleri ve kendi yerelindeki gençlik hizmetleri ile ilgili bizleri haberdar edecek acar muhabirler, evet evet size sesleniyoruz.

Diyoruz ki;

İzliyoruz, görüyoruz, bilgilerimiz ve deneyimlerimiz birikiyor… Peki, bu bilgiler ve deneyimler paylaşıldığında daha etkili olmaz mı? İşte bunun için yaşadıklarımızı haberleştirelim, sitemiz ve blogumuz ile cümle aleme duyuralım diyoruz!!

Bunun için;

Her ekip kendi muhabirlerini belirlese diyoruz, hatta bu muhabirlik işini ekipten bir kişi yapabileceği gibi, birkaç kişilik bir ekip ya da Adrese Büyüteç ekibinin tümü de yapabilir.

Sonra bu ekip 15 günde bir haber gönderse diyoruz.

Bu haberler hem ekibin yaptığı izleme çalışmaları ve bu izlemeler sırasında edindikleri deneyimlerden olsa, ya da; yaşadığı yerde ne gibi gençlik hizmetleri cereyan ediyor diye kulağına çalınanlardan olsa diyoruz

Bu muhabir ya da muhabirler bir hafta içinde yani 15 Mayıs 2010 Cumartesi gününe kadar belirlense ve bana yani ozlem.colak@tog.org.tr adresine gönderilse diyoruz

Ne dersiniz? Hoş olmaz mı?

Peki bu sırada biz boş mu duracağız?! Tabii ki hayır,

15 günde bir Blog’a girilen haberler arasında yapılacak değerlendirmeler sonucunda bir ekibe bazı özel sürprizlerimiz olacak.

Değerlendirmeler, ekibin yaptığı haber sayısı ve çeşitliliğine göre belirlenecek

Aman nasıl yaparım, demeyin. Yapması kolay, faydası çok!

Adrese Büyüteç’in devam ettiği 15 ilden “ben kendi ilimin haberini yaparım” diyenler, EL KALDIRSIN!

Eee, tamam el kaldırıyorum, da nasıl olacak bu iş? Muhabirlik ne ola ki? Yani ben n’apcam şimdi?

Diyen arkadaşlar için haber yapmanın altın kuralını sunuyoruz; 5N 1K! Yani;

Ne” Haberde olan olay veya olgu

Ne Zaman” Haberin geçtiği zaman veya zamanlar

Nerede” Haberin geçtiği mekan ve yerler

Nasıl” Haberin nasıl meydana geldiği

Neden” Haberin neden meydana geldiği

Kim” Haberde aktif veya pasif rol alan, haberin oluşmasını sağlayan kişiler

Aslında iş çok kolay;

İzlemeler sırasında kendi yaşadıklarınızı ve kendi yerelinizde olan gençlikle ilgili gelişmeleri yukarıdaki 6 soruyu cevaplayacak şekilde yazmak.

Üstelik ne kadar uzun isterseniz o kadar yazabilirsiniz, sınır yok!

İşte bu yaptığınız haberleri de 15 günde bir ozlem.colak@tog.org.tr adresine gönderdiniz mi, Adrese Büyüteç Türkiye’yi sallar!!

Gönderdiğiniz bu haberler hem web sitesinde hem de Blog’da yayınlanacak.

Hadi bakalım, pamuk eller kaleme / klavyeye / fotoğraf makinesine / kameraya

Eğer ben hala pek bişey anlamadım diyorsanız, Gökdağ üşenmedi ve sizin için uygulamalı olarak anlattı. Ben de kaydettim :) Buyurunuz…


10 Mayıs 2010 Pazartesi

istanbul tam gaz..:)

vizeler ve daha sonrasında ilk izlemelerimizi de bitirdikten sonra bir beşiktaşa uzanma zamanı gelmişti.

ilk izlemeler nasıl geçti, gelecekleri nasıl, kimler yapıcak ana gündem maddelerimizdi tabi ki. bir de unutmamak gerek ki alternatif gençlik haftası vardı:)

izlemeleri yapanlar sırasıyla yaşadıkları tecrübeleri anlattılar.ilk izlemelerimizin sorunsuz geçmesi sevindiriciydi tabi ki de.

en çok konuştuğumuz yer atatürk öğrenci yurduydu.orası nasıl bir yermiş öyle dedim kendi kendime.ayrı bir rapor yazılası bir durumu var:)

ibb gençlik merkezinin farklı bir yapısı olması ile de ofisle görüşmemiz sonucunda 6. kulvarı bir ilçe belediyesinin gençlik meclisinde açtık:)

görev dağılımlarımız yapıldı, bir sonraki toplantının günü bile kararlaştırıldı:)

bir sorunuz olursa eğer biz buralardayız..ya siz..:)